Yaşadıkların?...Hayallerin?...Özlemlerin?...Sahip oldukların;olduğunu sandıkların?...Aşk'ların?...Kitapların?...Yaptıkların?...Ertelediklerin?...Beklentilerin?...Dostların?...Deniz?...Yalnızlığın?...Nokta?...Korktukların?...Sakladıkların?...Yazdıkların?...Yediklerin?...Duydukların?...İnandıkların?...Ölçülerin?...Düşündüklerin?...Verdiklerin;aldıkların?...Sevdiğin,sevildiğin?...Söylediklerin? Yaşın...kadar mısın?
Ne kadarsın?
Hayatının ne kadarını kaplarsın? Değiştirme gücün var mı? Daha da önemlisi değişme gücün var mı? Gitmek isteyene gitme! diyebilen misin? Her savaştan galip çıkabilir misin? Yenilgiyi kabul edebilir misin?Aşık olan mısın? Aşık olunan mı? Karşılıksız sever misin? Sevilmediğini kabul ettiğinde veda etmeyi bilir misin? İsteklerinin imkanlarla sınırlı olması onlardan vazgeçmene neden olur mu? Hangi durumda neyden vazgeçersin? Sen de en çok, kendine sorar mısın? Yanıtlarını da en çok kendinden gizler misin? Nereye gidersen seninle geldiklerini bilmez misin? Yeniye yer açabilir misin? Dokunmadan durabilir misin? Bir dilek tut dendiğinde içinden hep birden fazlası mı geçer? Bir kelebeği mi daha kolay öldürürsün bir sivrisineği mi? Seviyorsan söyler misin? Önce o söylesin diye bekler misin? Artık bitirmek istediğinde "zaman" mı istersin? Sevdiğin senden zaman istendiğinde verir misin? Başka bir anlam mı yüklersin? Kararlarının arkasında durur musun? Sabreden misin? Şükredebilir misin? Hep neden ben diye mi sorarsın?
Kendini bilir misin? Sınırlarını...Yapabileceklerini...Cesaretini...
Ne mi kadarsın?
Aklın ve yüreğin kadar...Sevebildiğin ve iyilik yapabildiğin kadarsın...
Ay'ın şavkında, güneşin yaktığı günün sonunda, serinliğin içini de ferahlatmasını dilerken, sayısız sorunun girdabında; "yalnızlığın" kadarsın.
Hepsi bu.
