...
Anahtarım olduğu halde, eve geldiğimde karşımda O'nu göreyim diyeydi her seferinde zile basmam...
Çocukluğumuzda mutfaktan tüm eve yayılan yemek kokusunun, acıkan karnımıza hitap etmesinin çok ötesinde bir anlam taşıdığını 5 yıl sonra eve döndüğümde anlamıştım. Açılan kapının ardından gelen yemek kokusunun, anne eli değen her şey gibi etkileyici varlığı, "huzurlu bir ev"e sahip olmanın şükürşinaslığına karıştı her zaman.
Zile basarım, yukarıdan otomatiğe basılır ve kapı açılır. Merdivenler... Ezberlediğim desenleri... Bazen kolay çıktığım, bazen bacaklarımı titreten merdivenler... Beni karşılamak için 1 kat aşağı inen kedim... Onun eşliğinde çıkılan merdivenler... Huzura az kalan anlar... ve "O" ...
-Hoşgeldin yavrum... diyen.
Annem, biriciğim, en kıymetlim, hayat arkadaşım, evladım...
..............
........................................
.....................................................................................
.............................................................................
...............................................................................
.........................................................................
.....................................................................................
....................................................................
........................................................................
......................................................................................
Yazabilirim sandım... Özür diliyorum... Gidişin gibi erken...
Düğüm kalsın, gözyaşım aksın, kalbim yansın... Acımı tarif edebilir, özlemimi dillendirebilirim...Ancak hepsi için erken ve kifayetsiz...Elbet bir gün anlatacağım...yazacağım. Anladım ki şimdi değil, şuan değil.
...
Şimdilik hoşçakal Annem.
Son istediğin;Şeftali
Hep istediğin;Çam Ağacı
Çocukluğunun adı; İncili Çavuş
Kınalı kuzu'n
Ünzile Sultan'ın defterinden...
15 Mayıs Pazar
"Ünzile Erdoğan, sen harika bir kadınsın. 3 tane altın değerinde evladım var. Ne mutlu bana en büyük varlıklarım onlar. Allahıma ve meleklerime teşekkür ederim. Eskisinden çok daha güçlü olacağıma inanıyor ve umut ediyorum. Şükürler olsun.
Şeymacığımın doğum günü. İyi ki doğurmuşum. Ne yazık ki kutlayamadık. Ev işleriyle meşgul olmak zorunda kaldı. İnşallah seneye kısmet olursa kutlarız."
"Ünzile'nin zamana, havaya, güneşe,suya ve beslenmeye ihtiyacı var. Duaya, ilgi ve sevgiye...Ünzile doğanın güzel bir parçası...Irmak gibi, şelale gibi, topraktan çıkan su gibi...Kırlarda açan rengarenk kırçiçekleri gibi...İşte onlar Ünzile"
.........................................................................
Anahtarım olduğu halde, eve geldiğimde karşımda O'nu göreyim diyeydi her seferinde zile basmam...
Çocukluğumuzda mutfaktan tüm eve yayılan yemek kokusunun, acıkan karnımıza hitap etmesinin çok ötesinde bir anlam taşıdığını 5 yıl sonra eve döndüğümde anlamıştım. Açılan kapının ardından gelen yemek kokusunun, anne eli değen her şey gibi etkileyici varlığı, "huzurlu bir ev"e sahip olmanın şükürşinaslığına karıştı her zaman.
Zile basarım, yukarıdan otomatiğe basılır ve kapı açılır. Merdivenler... Ezberlediğim desenleri... Bazen kolay çıktığım, bazen bacaklarımı titreten merdivenler... Beni karşılamak için 1 kat aşağı inen kedim... Onun eşliğinde çıkılan merdivenler... Huzura az kalan anlar... ve "O" ...
-Hoşgeldin yavrum... diyen.
Annem, biriciğim, en kıymetlim, hayat arkadaşım, evladım...
..............
........................................
.....................................................................................
.............................................................................
...............................................................................
.........................................................................
.....................................................................................
....................................................................
........................................................................
......................................................................................
Yazabilirim sandım... Özür diliyorum... Gidişin gibi erken...
Düğüm kalsın, gözyaşım aksın, kalbim yansın... Acımı tarif edebilir, özlemimi dillendirebilirim...Ancak hepsi için erken ve kifayetsiz...Elbet bir gün anlatacağım...yazacağım. Anladım ki şimdi değil, şuan değil.
...
Şimdilik hoşçakal Annem.
Son istediğin;Şeftali
Hep istediğin;Çam Ağacı
Çocukluğunun adı; İncili Çavuş
Kınalı kuzu'n
Ünzile Sultan'ın defterinden...
15 Mayıs Pazar
"Ünzile Erdoğan, sen harika bir kadınsın. 3 tane altın değerinde evladım var. Ne mutlu bana en büyük varlıklarım onlar. Allahıma ve meleklerime teşekkür ederim. Eskisinden çok daha güçlü olacağıma inanıyor ve umut ediyorum. Şükürler olsun.
Şeymacığımın doğum günü. İyi ki doğurmuşum. Ne yazık ki kutlayamadık. Ev işleriyle meşgul olmak zorunda kaldı. İnşallah seneye kısmet olursa kutlarız."
"Ünzile'nin zamana, havaya, güneşe,suya ve beslenmeye ihtiyacı var. Duaya, ilgi ve sevgiye...Ünzile doğanın güzel bir parçası...Irmak gibi, şelale gibi, topraktan çıkan su gibi...Kırlarda açan rengarenk kırçiçekleri gibi...İşte onlar Ünzile"
.........................................................................