HERŞEY YENİDEN BAŞLIYOR...

Doygunluğa ulaşan bulut misali yağmak, bazen okşayan bazen de yerle bir eden rüzgar misali esmek, sessizliği dinlemek, en derin yere dokunmak...güneş misali ısıtmak...hissetmek ve yaşamak...vesaire...vesaire...vesaire
Kısaca ne geliyorsa, ne gidiyorsa...

Şeyma Erdoğan


14 Şubat 2010 Pazar

budur:)





Oldukça yogun bir sabah.. Tahminen saat 8:30 da seksenlerinde,yasli bir adam basparmagindaki dikisleri aldirmak üzere içeri girdi. Çok acelesi oldugunu söyledi, zira saat tam 9:00 da bir randevusu varmis. Onun canli titresimlerini hissettim adeta ve kendisine oturmasini söyledim.Çünkü tedavisinin bitmesi ve onun birisini görmesi en azindan bir saat sürerdi. Saatine baktigini görünce, baska bir hastam da olmadigi için yarasi ile ben mesgul oldum. Tetkik ettigimde yaranin çok güzel iyilestigini görünce doktorlardan birisine bantlari açmasini ve yeniden sarmasini söyledim. Yaranin tedavisi esnasinda konusmaya basladik. Bu kadar acelesi olduguna göre acaba bu sabah bir doktorla mi randevusu oldugunu sordum. Bana hayir diye cevap verdi. Bana bakimevine gidip esi ile kahvalti etmek için acelesi oldugunu söyledi. O zaman esinin sihhatinin nasil oldugunu sordum.Bana orada uzun bir süredir kaldigini ve Alzheimer hastaliginin bir kurbani oldugunu nakletti. Konusurken yarasini da sarmis bulundum ve karisi onu beklerken biraz da geç kalmis olmasindan dolayi acaba esiniz endise duyar mi dedim. Bana bes seneden beri onun kim oldugunu bile bilmedigini ve kendisini tanimadigini söyledi. Sasirmistim. "sizi tanimadigi halde yine de her sabah onu görmeye mi gidiyorsunuz?" . elimi oksayarak gülümsedi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder